19 Mayıs Pazar 2024
1 yıl önce

İçişleri Bakanlığı, Valilikleri boğulma vakalarına karşı uyardı, genelge gönderdi

İçişleri Bakanlığı son dönemde meydana gelen boğulma vakalarına karşı valilikleri uyardı. Bakanlık gönderdiği genelge ile valiliklerden can güvenliği riski taşımayan deniz, göl, gölet vb. yüzülebilir yerlerin her yıl mart ayının sonuna kadar “yüzme alanı” olarak belirlenmesini istedi. İçişleri Bakanlığı 2022 yılında meydana gelen 476 suda boğulma olayında 244 kişin hayatını kaybetmesi, 287 kişinin kurtarılması üzerine 81 İl Valiliğine “Suda Boğulma Olaylarının Önlenmesine Yönelik Alınacak Tedbirler” konulu genelge gönderdi. Genelgede denizler, göl ve göletler, barajlar, sulama kanalları, akarsu yatakları ve havuzlarda meydana gelebilecek boğulma olaylarının ve can kayıplarının önlenmesi açısından büyük önem arz ettiği belirtildi. 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11’inci maddesince “İl sınırları içinde huzur ve güvenliğin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteaallik emniyetin, kamu esenliğinin sağlanması ve önleyici kolluk yetkisi valinin ödev ve görevlerindendir. Bunları sağlamak için vali gereken karar ve tedbirleri alır.” hükmü hatırlatılarak, boğulma olaylarının önüne geçilmesi için valiliklerden şu tedbirlerin alınması istendi. Sağlık, güvenlik ve sosyal donatılar açısından yeterli görülen, can güvenliği riski taşımayan deniz, göl, gölet vb. yüzülebilir yerlerin her yıl mart ayının sonuna kadar “yüzme alanı” olarak belirlenecek ve kamuoyuna duyurulacak. Bu alanların dışında kalan deniz, göl, gölet, baraj, sulama kanalı, akarsu, sulama ve hayvan içme suyu göletleri, sel kapanı, regülatör, su iletimi, deşarj veya taşkın kontrol kanalı vb. alanlarda suya girilmesine kesinlikle müsaade edilmeyecek ve bu alanlara yönelik ilave tedbirlerin planlanacak. Yüzme alanlarında yüzme sınırları (kıyıdan itibaren 200 metreye kadar) yüzer donanımlarla işaretlenecek be bu alanlarda yüzme sınırlarını gösteren uyarıcı levhaların bulundurulacak. Yüzme alanı olarak belirlenen ve sınırları işaretlenen bu alanlara, her türlü motorlu veya motorsuz deniz aracının girmesi ve bu alanlarda yarış, gösteri vb. herhangi bir aktivite yapılması engellenecek. ÇEKEN AKINTI YERLERİ İKAZ DUBALARIYLA İŞARETLENECEK Sahillerde çeken akıntı üreten yerlerin tespiti yapılacak ve bu bölgeler ikaz dubalarıyla işaretlenecek. Boğulma olaylarının yaşandığı deniz, göl, gölet, akarsu, su kanalı vb. alanlarda ve kontrolsüz plajlarda suya girilmesinin can güvenliği açısından tehlike arz ettiğini belirten işaret ve ikaz levhaları konulacak ve bu alanlara yönelik ilave tedbirler planlanacak. İnsan sağlığı ve can güvenliği açısından yüzmeye uygun olmayan alanlar konusunda vatandaşlar ve turistlerin bilgilendirilmesi amacıyla otobüs durakları, otogarlar, sahil şeritleri ve plaj gibi yerlere ilan panolarına uyarıcı afişler asılacak. DSİ tarafından işletilen veya çeşitli kurum ve kuruluşlara devredilen tesislerin (baraj, gölet, sel kapanı, regülatör, su iletimi, deşarj veya taşkından koruma kanalı gibi) çevresine insan geçişinin engellenmesi amacıyla fiziki güvenlik tedbirleri (tel çit, korkuluk, uyarı levhaları gibi) ilgili kurumlarca ya da işletmecisi tarafından alınacak. Sahil kesiminde devriye/denetim faaliyeti icra eden kolluk/belediye personeline ilk yardım eğitimi verilecek. Suda boğulma olayları sonrasında uygulanacak ilkyardım kurallarını anlatan broşürlerin farkındalık oluşturmak üzere ilköğretim, ortaöğretim ve üniversite öğrencileri ile turizm tesisleri ve su sporları işletmelerine dağıtılacak. Yüzme alanlarındaki yoğunluğa ve risk durumuna göre ilgili işletme tarafından Türkiye Sualtı Sporları Federasyonundan belgeli cankurtaran görevlendirilecek. İLK YARDIM KABİNİ OLUŞTURULACAK Denize yoğun olarak girilen yerlere öncelik verilmek üzere yüzme alanlarında ilk yardım kabini/odası oluşturulacak ve gerekli personel/malzeme desteği sağlanacak. Yüzme alanlarından faydalanan vatandaşların can güvenliği açısından bu alanlarda her türlü su ürünleri avcılığı yasaklanacak. Yüzme alanları içerisinde oyun gruplarının (şişme ve diğer yüzer su parkı) ve cankurtaranın görüş alanını olumsuz etkileyen diğer büyük hacimli yapıların oluşturulmasına izin verilmeyecek. DENETİMLER ARTIRILACAK İl/ilçelerde oluşturulacak denetim ekipleri tarafından sık ve düzenli denetimler gerçekleştirilecek. Bölgesel turizm sezonları süresince, özellikle kontrolsüz sahillerde ve çevresinde yoğun saatler arasında denetimler artırılacak Sahillerde bulunan plaj işletmelerinin cankurtaran ve gerekli can kurtarma araç/gereçlerini bulundurmalarını sağlamak amacıyla gerekli denetimlerin yapılacak. Görev yapan cankurtaranların standartlara uygunluğu ve yeterli kurtarma ve ilk yardım ekipmanına sahip olup olmadığının belirli aralıklarla denetlenecek. Özellikle hafta sonu ve bayram tatillerinde yüzme alanlarında/plajlarda denetimlerin artırılacak. Cankurtaran istasyonlarında halkın görebileceği yerlere cankurtaran brövesinin bir örneği, çalışma saatlerinin ve flamaları anlamlarının asılacak. Cankurtaranın olmadığı veya denize girmenin tehlikeli ve yasak olduğu durumlarda cankurtaran istasyonlarına kırmızı flama çekilip sınır flamaları kaldırılarak cankurtaranın olmadığı ve denize girmenin tehlikeli ve yasak olduğunun anons sisteminden duyurulacak. BİLGİLENDİRME FAALİYETLERİNE AĞIRLIK VERİLECEK Okullarda “Çeken Akıntı”, sulama kanallarında, barajlarda ve insan sağlığı ile can güvenliği açısından yüzmeye uygun olmayan yerlerde suya girilmesinin tehlikeleri hakkında eğitimler verilecek. Üniversiteler ve diğer paydaş kurum/kuruluşlar aracılığıyla kamuoyunda farkındalığı artırıcı panel, seminer, sempozyum, çalıştay vb. etkinlikler düzenlenecek. Turizm merkezleri başta olmak üzere yoğun olarak denize girilen yerlerde “Boyunuzu Geçebilir”, “Çeken Akıntı”, “Alkollü Şekilde Denize Girmek Risklidir”, “Yüzme Bilmeden Denize Girmek Tehlikelidir”, “Kayalıklardan Atlamak Hayati Tehlike Taşır” gibi uyarıcı ibareler içeren broşürlerin dağıtılacak. İl/ilçelerde paydaş kurum/kuruluşlarla iş birliği içerisinde yüzme kursları/programları düzenlenmesi ve/veya isteklilere cankurtaranlık eğitimi verilecek.

1 yıl önce

İçişleri Bakanlığı: 1 terörist daha ikna yoluyla teslim oldu

Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yürütülen ikna çalışmaları neticesinde PKK terör örgütünden kaçan 1 örgütü mensubu daha teslim oldu. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı'nın ikna çalışmaları ile PKK/KCK terör örgütüne 2015 yılında katılım yapan ve Suriye'de faaliyet gösteren terör örgütü mensubu, Mardin/Nusaybin sınırında güvenlik güçlerine teslim oldu. Söz konusu örgüt mensubunun teslim olmasıyla birlikte 2022 yılı içerisinde PKK/KCK terör örgütünden kaçarak ülkemize teslim olanların sayısı 63’e ulaştı.

1 yıl önce

Ankara'da üç cemevine saldırı! İçişleri Bakanlığı: Adalete teslim edildiler

İçişleri Bakan Yardımcısı ve Basın Sözcüsü İsmail Çataklı aylık basın bilgilendirme toplantısında konuştu.

1 yıl önce

İçişleri Bakanlığı: 5 milyon erkeğe ‘Kadına El Kal-Ka-Maz’ denilecek

https://twitter.com/suleymansoylu/status/1555854488455585799?s=21&t=P5LYfDdwzT-to4dTuJGv8w Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında “Kadına El Kal-Ka-Maz” sloganıyla yıl sonuna kadar en az 5 milyon erkeğe bilgilendirme ve farkındalık eğitimleri verilecek. Bu kapsamda bugüne kadar berber, stadyum, taksi durağı, pazar yeri gibi alanlarda 1 milyon 455 bin erkeğe kadına karşı şiddetle mücadele eğitimi verildi. Seferberlik başlatıldı Aile ve Sosyal Hizmetler, Adalet, İçişleri, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları ile Diyanet İşleri Başkanlığınca imzalanan “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2022 Yılı Faaliyet Planı” protokolü kapsamında İçişleri Bakanlığınca kadına yönelik şiddetle mücadeleye yönelik eğitim seferberliği başlatıldı. Bu kapsamda kahvehane, kıraathane, kuaför, berber, taksi durakları, organize sanayi bölgeleri, İş Geliştirme Merkezleri (İŞGEM) ve fabrikalar, şehir içi ve şehirlerarası ulaşım araçları, havalimanı, gar ve otogarların bekleme alanları, stadyum, spor salonları, hipodrom vb. yerlerde, üniversite şenlik, program ve diğer etkinliklerinde, yerel festival ve panayırlarda, pazar yerleri ve alışveriş merkezlerinde, esnaf, sanayi, ticaret, ziraat, şoförler vb. oda teşkilatlarında ve birliklerinde, kamu kurum ve kuruluşlarında, sinema ve tiyatro salonlarında, halkın yoğun olarak bulunduğu cadde ve meydanlar ile cuma günleri camii giriş ve çıkışlarında yapılacak eğitimler ile en az 5 milyon erkeğe ulaşılması hedefleniyor. 1 milyon 455 bin erkeğe ulaşıldı Bakanlık/Başkanlık il/ilçe birimlerinde oluşturulan üçer kişilik heyet tarafından gerçekleştirilen eğitimlerde bugüne kadar 1 milyon 455 bin erkek, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda bilgilendirildi. En fazla eğitim ve farkındalık çalışması Bursa’da yapıldı Kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında 5 milyon erkeğe bilgilendirme ve farkındalık eğitimi verilmesi çalışmalarında Bursa ilinde 157 bin 332 vatandaşa ulaşıldı. Ülke genelinde en fazla eğitimin verildiği Bursa’yı, 92 bin 638 kişiyle Mersin, 88 bin 804 kişiyle Gaziantep, 80 bin 981 kişiyle Antalya ve 67 bin 769 kişiyle Malatya takip etti. İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde ise toplam 78 bin 375 erkeğe, kadına yönelik şiddetle mücadele eğitimi verildi. Eğitimler her noktada sürüyor Yüz yüze gerçekleştirilen eğitimlerin yanı sıra tanıtıcı ve bilgilendirici pankart/ afiş ve broşür de dağıtılıyor. Bugüne kadar 31 bin 68 pankart/afiş asıldı ve 472 bin 853 broşür erkek vatandaşlara dağıtımı yapıldı.

1 yıl önce

İçişleri Bakanlığı: Biri Terör Arananlar Listesi’nde “TURUNCU” Kategoride olmak üzere 2 terörist silahlarıyla beraber etkisiz hale getirildi

İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada şunlar aktarıldı: EREN ABLUKA-3 operasyonu kapsamında, Batman İl Jandarma Komutanlığınca, Kozluk İlçesi Yanıkkaya kırsalında 09 Ağustos 2022 günü J-İHA- J-SİHA destekli olarak JÖH ve Jandarma Komando Timlerinin katılımıylı icra edilen istihbarata dayalı nokta operasyonunda; biri Terör Arananlar Listesi’nde “TURUNCU” Kategoride olmak üzere 2 bölücü örgüt mensubu silahlarıyla birlikte (1 M-16 P.Tf. ve 1 Kaleşnikov P.tf.) etkisiz hale getirilmiştir.Bölgede operasyonlara devam edilmektedir.

1 yıl önce

CHP'li Seyit Torun'un algı operasyonu İçişleri Bakanlığı açıklamasıyla çöktü

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, AK Parti Şırnak Uludere ve Hilal Belediye Başkanlarına, 6 Ocak 2022'de "ihaleye fesat karıştırmak" ve "rüşvet" suçlarından hapis cezaları verildiğini ve Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kişilerin görevden alınması için İçişleri Bakanlığı'na bildirimde bulunulmasına karar verdiği iddiasında bulundu. Ayrıca yedi ay geçmesine karşın Uludere Belediye Başkanı Sait Ürek ile Hilal Belediye Başkanı Cafer Benek hakkında hiçbir işlem yapılmadığı şeklinde açıklamada bulundu. BAKANLIĞA KARAR ULAŞMADI İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, yine bir algı çalışması,yine bir iftira. Mahkum oldukları iddia edilen Belediye Başkanları'nın mahkumiyetine ilişkin Bakanlığımıza ulaşan bir mahkeme kararı yoktur. Görevdeki bir belediye başkanının sayın İçişleri Bakanı ile fotoğrafının olmasında yanlış olan nedir? şeklinde paylaşımda bulundu. Konuya ilişkin olarak ise ayrıca; şu bilgileri paylaştı: "CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun'un; Şırnak Uludere Belediye Başkanı Sait Ürek ile Hilal Belediye Baskan Cevher Benek'in 2012-2013 yillarina iliskin eylemlerinden dolayi yargılandıkları davada haklarinda hapis cezasi verilmesine rağmen, "Bakanlığımızca korundukları" yönünde bazı basın yayın organlarına yansıyan iddiası üzerine, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Adı geçenler hakkında Şırnak 1. Ağır Ceza Mahkemesince karar verildiği ifade edilmektedir. Ancak Bakanlığımıza böyle bir ilk derece mahkeme kararı ulaşmamıştır. Bununla birlikte açık kaynaklardan elde edilen bilgilere göre; Sait Ürek'e atfedilen eylemlerin 2012-2013 yıllarına ilişkin olduğu, dolayısıyla Belediye Başkanlığı dönemine ait olmadığı anlaşılmıştır. Hilal Belediye Başkanı Cevher Benek'e atfedilen eylemlerin ise Belediye Başkanlığı görevi ile ilgili olduğu tespit edilmiş, adı geçen hakkında Bakanlığımızca resen inceleme başlatılmıştır." https://twitter.com/mehmetersoy57/status/1557334480167264262?s=21&t=i4zQd_kHMSLebdmaRfIr8g

1 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’ndan Kılıçdaroğlu’na YSK çağrısı

“SEÇİME GİRMEYE HAK KAZANAN SİYASİ PARTİLER İLE PAYLAŞILMAKTADIR” Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi; “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bir gazeteye verdiği röportajda “…bizim elimizdeki seçmen bilgileri Yüksek Seçim Kurulu’nun elinde de yok….” ifadeleri üzerine aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur. 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun 33. maddesinde, seçmen kütüğünün oluşturulması ve Yüksek Seçim Kurulunca (YSK) seçmenlere ait hangi bilgilerin temin edildiği yer almaktadır. Anılan kanunun 47. maddesinde ise seçmen kütüğünün siyasi partiler ile hangi usullerle paylaşılacağı belirtilmekte ve işlemler bu mevzuat çerçevesinde yürütülmektedir. Seçmen kütükleri, YSK tarafından ilgili mevzuat çerçevesinde seçime girmeye hak kazanan siyasi partiler ile paylaşılmaktadır. “ZAN ALTINDA BIRAKIŞTIR” İlgili kanun ve mevzuat bu kadar açık ve net iken birçok kez seçimlere katılan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu açıklamaları ile YSK’yı ve bilgi güvenliğini, YSK’ya seçmen bilgisini sağlayan Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nü hedef göstererek zan altında bırakmıştır. “SAYIN KILIÇDAROĞLU’NA BURADAN ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ!” 1-YSK’nin elinde olmayan ancak sizin elinizde bulunduğunu söylediğiniz bilgiler hangileri ise kurumları hedef göstermek, şaibe oluşturmak ve zan altında bırakmak yerine bu bilgilerin kaynağının neresi olduğunu kamuoyuna açıklayınız. 2- Eğer bahsettiğiniz konu, YSK’nin her yıl siyasi partilere verdiği bilgilerin partilerce tasnifi ise kamuoyunu yanılttığınız ve kurumları töhmet altında bıraktığınız için hemen özür dileyiniz. 3-Yukarıda belirtilen hususların açıklanmaması halinde, kişisel verilerin mevzuata aykırı temin edilmesinin adli bir vaka olmasının yanı sıra vatandaşlarımızın açıkça “fişlenmesi” anlamına da geldiğinden Bakanlığımızca suç duyurusunda bulunulacaktır.” https://twitter.com/tc_icisleri/status/1557409385047023617?s=24&t=UfGhgNJnkrViZ0Xricbt0w

1 yıl önce

İçişleri Bakanlığı’ndan Kılıçdaroğlu'na yanıt: MERNİS sisteminde bu zamana kadar olumsuz bir durum yaşanmadı

Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: Ana muhalefet partisinin yaptığı açıklamalara karşı kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı duyulmuştur. 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun uyarınca Genel Müdürlüğümüzce, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından belirlenen kriterler çerçevesinde adres bilgisi olan nüfus kayıtları, Kimlik Paylaşımı Sistemi üzerinden anlık olarak paylaşılmaktadır. YSK tarafından Genel Müdürlüğümüzden temin edilen ham verilerle birlikte 298 sayılı Kanunun 7’nci ve 8’inci maddelerinde belirtilen hususlara göre diğer kurumlardan aldığı verileri (Silah altında bulunanlar, askeri öğrenciler, kısıtlılar, kamu hizmetinden yasaklı olanlar) düzenlenerek seçmen kütüğü oluşturulmaktadır. Seçmen kütüğüne esas veriler, YSK tarafından her seçim döneminde iki kez olmak kaydıyla talepleri halinde seçime giren siyasi partilerle paylaşılmakta ve varsa maddi hataların düzeltilmesi amacıyla seçim öncesi seçmen kütükleri askıya çıkarılmaktadır. Ülkemizin bilişim alanındaki göz bebeği MERNİS: Sağlıktan eğitime, bankacılıktan ulaşıma, adaletten sosyal hizmetlere kadar vatandaşımıza hizmet götüren her alanda sunulan hizmetlerin kaynağı olan MERNİS; dünyadaki ilk e-Devlet uygulamalarından biri olup, diğer ülkelerce imrenilmekte ve örnek alınmaktadır. Diğer ülkelere ilham kaynağı haline gelen MERNİS, ülkemizdeki her vatandaşımızın gurur duyacağı Türk mühendislerimiz tarafından oluşturulan yerli ve milli bir sistemdir. Aynı zamanda kurum ve kuruluşlarca verilen hizmetlerin omurgası olan MERNİS, 7/24 esasına göre 2.100 kurum ve kuruluşa kesintisiz ve kusursuz bir şekilde hizmet vermekte olup, bugüne kadar da herhangi bir olumsuz durum yaşanmamıştır. Kişi bilgilerinde yanlışlık ya da hata olmadığının en büyük delili de bugüne kadar düzenlenmiş olan 76 milyon çipli kimlik kartı ve 9 milyon yeni nesil pasaporttur. Basın açıklamasında belirtilen iddialara ilişkin olarak; 1-Soyadı olmayan seçmen olduğu hususu: Nüfus kayıtlarındaki geçmiş yıllardan gelen maddi hatalar yıllara sari olarak düzenli bir şekilde MERNİS veri tabanından incelenmekte ve tespit edilen kayıtlar, kaydın niteliğine göre kişilerin bizzat talebi üzerine idarece veya mahkeme yoluyla düzeltilmektedir. Bu kapsamda MERNİS veri tabanında yer alan 140 milyon nüfus kaydının incelenmesi esnasında soyadı olmadığı tespit edilen 30 kişiye (15 kayıt, 2003 yılı öncesinde Türk vatandaşı ile evlenerek vatandaşlık kazanan ve boşanması sonucu bekarlık soyadı olmayan kişiler) soyadlarını tamamlamaları için başvuruda bulunmaları gerektiği bildirilmiştir. Ancak bildirim yapılanların bir kısmının yurtdışında olması bir kısmının da başvuruda bulunmaması nedeniyle düzeltme yapılamamaktadır. 2-Aynı adreste 40 kişinin birlikte ikamet ettiği hususu: 5490 sayılı Kanunun 50’nci maddesine göre yerleşim yeri adresi vatandaşların beyanı esas alınarak yapılmaktadır. Mevzuat gereğince bir adreste ikamet edebilecek kişi sayısına ilişkin kısıtlama bulunmamaktadır. Ancak adres beyanları sürekli ve düzenli olarak Genel Müdürlüğümüzce kontrol edilmekte olup şüphe duyulması halinde re’sen; adres beyanı esnasında şüphe oluşması ya da aynı adreste ikamet eden diğer kişilerin itirazı halinde ise mülki idare amirinin emriyle kolluk vasıtasıyla inceleme yapılarak gerçeğe aykırılık tespit edilirse cezai yaptırım uygulanmakta ve adres kaydı silinmektedir. 3-100 yaş üzerindeki ilk kez seçmen olduğu hususu: 80 yaş ve üzeri kişilerden uzun süre işlem görmeyen (kimlik kartı ya da adres beyanı bulunmayan) kayıtlar tespit edilerek mülki idare amiri emriyle kolluk kuvvetlerince ölü olup olmadıkları araştırılmakta, yapılan araştırma sonucu ölü oldukları tespit edilenler nüfus kayıtlarından düşülmektedir. Bu işlem süreklilik arz etmekle birlikte, ölü olmadığı tespit edilenler adres beyanında bulunmaları halinde YSK tarafından seçmen kütüğüne ilk defa seçmen olarak dahil edilmektedirler. Ayrıca bilindiği üzere ülkemizde hiçbir zaman nüfusa kaydolmayan kişilerin de (saklı nüfus) var olmasından dolayı tespiti halinde bu kişiler de aynı uygulamaya tabi tutulmaktadır. Günümüz itibariyle MERNİS kayıtlarına göre 100 yaşın üzerinde yaşayan 15.946 kişi bulunmaktadır. Kanunlar çerçevesinde ülkemiz ve vatandaşlarımız için mesai mevhumu gözetmeksizin çalışan, teknolojik alanda ciddi başarılar sağlayan, birçok projede dünyada öncü olan kurumumuzun, sorumluluk sahibi olması gereken ana muhalefet partisi tarafından hedef alınması ve gerçeği aykırı beyanlarla gündem oluşturulmaya çalışılması üzüntüyle karşılanmıştır.

1 2 ... 16 17 18 19 20 21 22 ... 25 26